Kim biliiir kim biliir

Bilgi bilineni örten bir perdedir.  
İbn-i Arabi

Bilinmez’le Bulunmaz bir gün muhabbette.  Çekirdek var, çay var demleniyorlar, ne de olsa kimsenin gelip onları rahatsız edeceği yok.

Derken, Bilinmez ağzını açacak oluyor, tam diyecekken…derin bir nefes alıp susuyor.
Az sonra, bu sefer Bulunmaz’ın aklına bir şey geliyor.  Tam diyecekken…o da bir koca derin nefes alıp susuyor.

Önlerindeki ateş çıtırdarken “kim, nerede, ne zaman, nasıl, neden” sorularının hepsi uçuşarak yanıyor, alev alev dağılıyorlar.   Bilinmez’le Bulunmaz ateşe dalmış, sıcacık yüzlerinde tatlı bir gülümseme.

O sırada hayal aleminde bir bayram havası! Olasılık olasılık üzerinde doğmaya devam ediyor ve rengarenk havai fişekler gibi an’ın üzerinde patlayıp duruyorlar, bazen de uçurtma, balon ya da pembe bir bulut oluyorlar.

Kimileri Bilinmez’le Bulunmaz’ı araya dursun, hayal aleminden doğan şimdi’nin çocukları oyunda…Bir oraya bir buraya koşuşturup zıplayıp dansederken, neşeli gülücükleri ve sesleri kamp ateşinin ışık saçan kıvılcımları gibi çıtır çıtır göğe yükseliyor.

elif

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir