teslim olursam
sana,
göğsünde kalırım
öylece…
çekinirim
belki göğsün sıkışır senin
ve belki de
öyle sıkışır ki
ilk defa gibi
gerçekten nefes alırsın.
Hep gözüm takılır, hayret ve hayranlıkla, şehrin ortasında, kaldırımın ortasında kıvrılmış uyuyan sokak köpeklerine. O dışarıda olup bitenden bağımsız ve aynı zamanda uyanık ve aynı zamanda derin huzurlu bir kendini bırakış. Hepsi bir arada, mümkün. Buna en yakın hatırladığım belki küçükken babaannemin koca göğsüne sokulup kendimi bıraktığım anlar, belki…
Hayata, olana, bu an’a, sevgiye daha da daha da teslimiyet nasıl mümkün?
Sorsam o sokak köpeğine, ne der kim bilir?
Şimdi, burada, olduğu gibi, olduğum gibi. Her şey… olması gerektiği gibi.
Tanrı’nın koynundayım.
Tek bir şeyi düzeltmem, tek bir şeyi değiştirmem gerekmiyor.
Tanrı’nın koynundayım.
Sevginin kollarında, Tanrı’nın koynundayım ben.
elif