Shangri-La’da Uyanmak – 2

seni bu sabah
yeniden bir yolculuğa çıkarmak istiyorum
ilk defa gibi
vapura bindirmek Kadıköy’den Devamını Oku…

seni bu sabah
yeniden bir yolculuğa çıkarmak istiyorum
ilk defa gibi
vapura bindirmek Kadıköy’den Devamını Oku…

Bir sonbahar sabahı vapurla karşıya geçiyorum, Beşiktaş iskelesinden hareket etmek üzereyken kafamda bin türlü düşünce uçuşuyor. Yeni dönem nasıl olacak, trafik, şehir, iş ev durumları gibi tipik endişeli düşünce sarmallarının birinin içinde yolculuğa çıkmakta olduğumu fark ediyorum.
Açıkçası genel dünya ve ülke durumları, medya ve sistemin anlattığı hikayeler ve yurdum insanının artık otomatik bir zihin programı haline gelmiş “şikayet-drama-acılar- kurban” söylemleri ekseninde böyle düşüncelere kapılmak gerçekten kolay. Ve tam da bu dönemde esas işimizin bu tünele girdiğini ve negatif sarmala yakalandığını görmek ve dikkatini farklı bir noktaya yönlendirebilmek olduğunu düşünüyorum. Devamını Oku…
“Rüzgar içimde ıslık çalıyor.
Çıplağım. Hiçbir şeyin, hiçkimsenin efendisi değilim, kendi inançlarımın bile. Rüzgara karşı duran, rüzgarın çarptığı şu yüzüm ben yalnızca; yüzüme çarpan rüzgar da benim.”
Eduardo Galeano “Kucaklaşmalar Kitabı”