Sokağa Çıkmak

Çocukken sokağa çıkardık biz. Hayatımızın belki en önemli kısmı sokağa çıkmak ve sokakta oynamak üzerineydi.

Annemle babam çalıştığı için kardeşimle sokak saatlerimiz bana emanet edilmişti: yazın sıcaktan ötürü öğleden sonra 4’ten önce sokağa çıkılmayacak, hava kararmadan da eve gelinecek. Can-kardeş elinde misket kesesiyle kapının arkasında bekleyedursun,  tam anlamıyla feci sorumluluk sahibi bir apla! olarak kardeşimin anlatmasına göre kuş uçurmaz, nefes aldırmaz tam 4:00:00 olmadan kimseyi sokağa salmazmışım. Babannemin bir zamanlar babamı top sahalarından toplayışı gibi de akşam vakti kendimi ve onu sokaktan toparlar ayak sürüyerek eve sokardım. Tam bir zebellah gibi sokağın kapısını tutmaca?? Bu vesileyle kardeşimden bir daha özür diliyorum ve de (z)sorumluluklara yenik düştüğüm çocukluğumdan…

Sokağa çıkardık biz ve kim varsa onlarla buluşup o anda ne oynanacaksa oynardık: istop, yakartop, lastik, futbol, basketbol, misket Allah ne verdiyse. Bazen planlı çete buluşmaları, keşif gezileri de olurdu. Bazı bina altlarını hatırlıyorum, buluşma noktası olarak, Afacan Beşlere, Gizli Yedilere özenirdik. Sonra Oran Sitesinde olduğumuz için o zaman çoğu daha fidan olan ODTÜ ormanına doğru koşarak yürüdüğümü, su deposunun üzerinden manzaraya baktığımı, ilk açan bahar çiçeklerini, ballıbabaları o yolda gördüğümü, neşemi heyecanımı hatırlıyorum.

Sokakta hem bilinen hem bilinmeyen vardı, süprizler, gizem, merak, bozuşmalar çözülmeler kendiliğinden, neşe, oyun, karşılaşmalar ve yenilerle tanışmalar vardı. Ne büyük nimet!

Ben hala sokağa çıkıyorum, belki alışkanlık, belki tüm bunlar için. Kendi başıma veya oyun arkadaşlarımla bazen. Yürüyorum çokça, bazen bir ağaç altında bazen denize bakarak oturakalıyorum. Bazen sohbet tanıdık ya da tanımadıkla, insan, hayvan ya da ağaç o gün hangisi açıksa, uzun ya da kısa, bazen bir anlık, sessiz bir konuşma. Bir arkadaşım der durur “ah senin bu karşılaşma hikayelerin” diye. Her seferinde yeni bir nefes, bir rahatlama, bir tanışma, hep beklenmedik bir hediye – çocukluğumdaki gibi işaretleri takip, oyun işte…

O yüzden belki, burası da bir oyun bahçesi, şimdi yeniden sokağa çıkmak, yeni-den karşılaşmak, tanışmak, buluşmak ve birlikte oynamak için, her şekliyle…

elif poshor

7 thoughts on “Sokağa Çıkmak

  1. Işın Gürel

    Canım Elif, yüreğine kalemine sağlık! Zevkle okudum ve de dinledim hem İngilizcesini hem de Türkçesini. Tüm kalbimle kucaklıyorum seni. Bu yolculuk hepimize iyi gelecek.

  2. Hayriye pembeci

    Elifcim, hayırlı olsun. Bize de oyunlarında yer ayırdığın için teşekkürler. Keyifle okudum , sen olduğu belli olan yazılarını. Tebrikler ve iyi eğlenceler olsun herkese.

  3. Esra Cengiz

    Ne güzel anlatmışşsınız çoukluğumuzun sokaklarını ….yeniden oraya dönmek, orda bıraktığımızı bulmak .Heyecanı, çoşkuyu, sevinci, merakı, keşfetmenin gizemini. Yeniden dönüp dönüp bakıcam….neleri bıraktım.Nerden yakalarım…
    Teşekkürler.Sevgiyle…

Elif için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir